30 Eylül 2006
12 Ekim'den itibaren CKM'deyiz....

Ne kadar gülse de yüzleri, güldürse de sözleri, madalyonun çift tarafını izliyoruz. Yıllardır süre gelen dışlanmışlık yüzünden soyutlamışlar kendilerini, aslında bir kaçış yolu arıyor hepsi. Bireysel kurtuluşlar zor olsa da, umut var yüreklerinde. Gelin dünyalarına konuk olup, hayatın gerçekleriyle yüzleşelim. Ağlayalım, bir o kadar da gülelim!..
Müzikleri büyük klarnet ustası Hüsnü Şenlendirici, bağlama ustası İsmail Tunçbilek ile Orhan Şanlıel ve Çiğdem Erken imzası taşıyan oyunda 8 kişilik orkestra, hikayeler ne kadar gerçekse, müzikler de o kadar gerçek olmalı düşüncesinden hareketle canlı müzikle oyunun atmosferine değer katıyor.
Alışılmışın dışında bir çingene mahallesinde gelişiyor her şey. Renkli, cümbüş bir mahallenin içindeki dramatik hikayeler, gülerken yüreğimizi acıtıyor. “Mahallenin kavgası da eksik değil, sevdası da; dalaşı da eksik değil, aşkı da; rüyası da eksik değil, umudu da...” Anlayacağınız çingene mahallesindeki yaşam, gerçeğin siyah – beyaz hali... Onları hep eğlenirken, göbek atarken görmeye alışmışızdır oysa. Dertsiz, tasasızdır onlar bize göre; ama burada gerçek hayattan, hayatın ta kendisinden bahsediyoruz.
Bir Hıdrellez gecesiyle başlar oyun. Herkesin bir dileği var İkiçeşmelik’te. Sevdalıların, sevip de kavuşamayanların mahallesi. Bir atışmadır ki gidiyor. Herkes birbirini sever görünse de, gerçek öyle değil aslında. Mahallede gerçekten sevilmeyen biri var ki; bakkal. Cezası çok geçmeden kesiliyor onun da. Çiko (Avrupa Yakası’ndaki Şesu karakteriyle tanınan Bülent Polat), İsko (Yıldırım Fikret Urağ) ve Hüsnü Yusuf, dükkanı soyuyor; dağıtıyorlar mahalleliye, ne var ne yoksa...
Yüreği yaralı hepsinin; Sumru (Şebnem Köstem), İsko’nun (Yıldırım Fikret Uğra) sevdasından habersiz bir denizciye kaptırır gönlünü. İsko yıkılır, ama ne fayda! Beraber büyüdüğü, yıllardır karşılıksız sevdiği Sumrusu başkasına yar olacak.
Öte yandan Anason Osman, karısının üstüne kokladığı Gülseda’nın ihanetine uğrar. Kız, mahallenin delikanlısı Tako Neco’yla kaçar. Yasak aşkın meyvesi Aynuri’yi yıllardır görmediği annesi bir gün ansızın alıp, kayıplara karışır. Yeşim, daha bir umutlanır Almanya’daki annesi ve babasının geleceğine inanarak.
Sumru, annesine kalsa Maksim’de assolist olmalı ama o, Ayhan der başka bişey demez. Kına Gecesi için, mahalle baştan aşağı süslenir, herkes derdini bir gece de olsa unutacak belki göbek atarken. Mahalleli toplanır, İsko yok! Belli ki kabulenemiyor, göz göre göre sevdiğini Ayhan’a vermek istemiyor. Kalabalığın arasından görünür sonra İsko. İşte mutlu son beklerken olanlar olur...
Yazan: Nilbanu Engindeniz
Yöneten: Ayşenil Şamlıoğlu
Müzik: Hüsnü Şenlendirici, Orhan Şallıel, Çiğdem Erken, İsmail Tunçbilek
Koreograf: Cihan Yöntem
Işık Tasarımı: Yakup Çartık
Dekor Tasarımı: Hakan Dündar
Giysi Tasarımı: Funda Çebi
Müzik Direktörü: Çiğdem Erken

Yıldırım Fikret Urağ (İsko), Şebnem Köstem (Sumru), Hale Akınlı (Hamiyet), Aysan Sümercan (Navina), Emine Umar (Emine), Günay Karacaoğlu (Nesrin), Şebnem Sönmez (Sümbül), Doğan Turan (Berber), Yıldırım Beyazıd (Anason Osman), Bülent Polat (Çiko), Güvenç Dağüstün (Ayhan), Murat İpek (Nazlı), Funda Şirinkal (Belma), Özgür Devrim Akçay (Tako Necmi), Iraz Yöntem (Yeşim), Erkan Avcı (Mehmet), N.Gonca Vuslateri (Aynuri), Şükran Ovalı (Gülseda), Erdinç Anaz (Pat Murat), Eda Gülten, Şirin Sevinç, Berivan Karaman, Esin Doğan, Banu Barutçugil, Olcay Çalışkan, Ferhat Doğan, Özgür Dereli
Biletler Ticketturk'te...